Göğüs büyütme ameliyatları genellikle genel anestezi verilerek yapıldığı için, diğer tüm ameliyatlarda olduğu gibi bazı riskler taşır. Ayrıca yine diğer ameliyatlarda olduğu gibi bu ameliyattan sonra da enfeksiyon riski vardır. Eğer olası bir enfeksiyon antibiyotik ile tedavi edilmez ise dolgu maddesinin çıkartılıp yenisi ile değiştirilmesi gerekebilir.
Göğüs büyütme ameliyatlarından sonra yeni göğüslerin oturması birkaç ay sürebilir ve hastalar şişkinlik, rahatsızlık ya da sertlik hissedebilirler. Ayrıca göğüs bölgelerinde kaşıntı, kızarıklık ve acı da oldukça sık rastlanılan yan etkilerdendir. Eğer bu belirtiler hastaya aşırı derecede rahatsızlık verecek boyuta ulaşırsa mutlaka ameliyatı gerçekleştiren hekime başvurmalıdırlar.
En sık rastlanan risklerden biri Kapsüler Kontraktür’dür. Kapsüler Kontraktür, meme dokusunun meme içine yerleştirilen dolgu maddesinin etrafını sararak sertleşmeye ve deformasyona yol açmasıdır. Her ne kadar son zamanlarda uygulanan dolgularda bu risk en aza indirgenmiş olsa da, olmayacağının garantisini vermek mümkün değildir.
Araştırmalara göre göğüs büyütme ameliyatı olan her 10 kadından 1’inde bu soruna rastlanmaktadır. Böyle bir durumda dolgunun çıkartılıp değiştirilmesi gerekmektedir.
Parçalanma: Dolgu malzemeleri yırtılabilir ya da parçalanabilir. Bu çok ciddi bir tıbbi soruna yol açmayabilir ancak bu tip sorunlar meme büyütme operasyonları ilk yapılmaya başlandığında çok yaygındı. Ancak yine de böyle bir şey olursa dolgunun çıkartılıp değiştirilmesi gereklidir.
Küçülme: Dolgu zaman içerisinde küçülebilir. Bunun sebebi Kapsüler Kontradüktür ya da Parçalanma olabilir. Meme büyütme operasyonları bazı durumlarda dolgunun etrafında az miktarda kalsiyum oluşmasına ve sonucunda mamografide bu oluşumun kistik bir yapı olarak algılanmasına yol açabilir.
Silikon Uyuşmazlığı: Dolgu olarak kullanılan silikon bazı kadınlarda doku-silikon uyuşmazlığına neden olmakta ve uyuşmazlık sonucunda kas spazmları ve ağrılar gözlemlenmektedir. Bu da estetik göğüs büyütme ameliyatının sık rastlanan başka bir riskidir.
Göğüs Kanseri: Araştırmalar ortaya koymuştur ki meme büyütme ameliyatı olmuş kadınların diğer kadınlara göre göğüs kanserine yakalanma ihtimali daha fazla değildir. Aslında belki de risk daha azdır bile diyebiliriz. Dolayısıyla bu tip ameliyatların göğüs kanserine olumlu ya da olumsuz bir katkısı yoktur.
Sonuç olarak, bu ameliyatı olan bazı kadınlarda ameliyat izleri kırmızı, kalın ve acı verici olabilir ve yıllarca hiç iyileşmeyebilir. Göğüs dolgularındaki diğer riskler ise kan kaybı, dolgunun çevresinin meme dokusuyla sarılması ve göğüste his kaybıdır. Bu ameliyatı olan her 10 kadından 1’i dolgunun deforme olmasına, sertleşmesine ağrı yapmasına neden olan Kapsüler Kontraktür’den şikayet etmektedir. Böyle bir durumda dolgu ve etrafını saran dokular çıkartılır ve gerekli hallerde yeni bir dolgu ile değiştirilir.
—————